HETEROJEN KARIŞIMLAR
Boya, Türk kahvesi, mayonez ve spreyler ilk bakışta homojen gibi görünseler de mikroskopla incelendiklerinde heterojen oldukları fark edilir. Heterojen karışımlar dağılan maddenin ve
dağılma ortamının fiziksel hâline göre dört sınıfa ayrılır. Bunlar, emülsiyon, süspansiyon, aerosol ve koloit olarak adlandırılır.
Heterojen karışımlar her yerinde farklı özellik gösterirler.
Emülsiyon, birbiri içinde çözünmeyen sıvılardan oluşan heterojen karışımdır. Bu karışımlarda dağılan madde de dağılma ortamı da sıvı hâldedir. Zeytinyağı ve su karışımı bir emülsiyondur.
Zeytinyağı suda çözünmez. İkisinden oluşan karışımda zeytinyağı ve su çıplak gözle bile kolaylıkla ayırt edilebilir.
Süspansiyon, birbiri içinde çözünmeyen bir katı ve sıvıdan oluşan heterojen karışımlar için kullanılan addır. Bu karışımlarda dağılan madde katı, dağılma ortamı ise sıvı hâldedir. En belirgin örneklerinden biri tebeşir tozu ve su karışımıdır. Tebeşir tozu ve suyu karıştırırsanız tebeşir tozunun suda çözünmediğini gözlemlersiniz. Türk kahvesi de bir süspansiyondur (Görsel 2.9). Türk kahvesi,
kahve ve sudan oluşur. Kahve katı hâlde olup dağılan maddedir,
su ise dağılma ortamıdır.
Aerosol, bir katı veya sıvının bir gaz içerisinde dağılması ile oluşan karışımlara denir. Bu karışımlarda dağılan madde katı ya da sıvı olabilir. Dağılma ortamı ise gaz olmalıdır. Aerosol örneği olarak baca dumanı verilebilir. Baca dumanı yanma sonucu oluşan karbondioksit gazının yanında yanan maddenin oluşturduğu katı tanecikler içerir.
Koloit, bir katı ya da bir sıvının başka bir sıvı içerisinde asılı kalması ile oluşan homojen görünüşlü heterojen maddelere verilen isimdir. Koloit karışımlara koloidal karışım da denir. Koloidal
karışımlar çıplak gözle fark edilemez. Genellikle parlak bir ışık demetinin ya da lazer ışınının karışımdan geçirilmesi ile fark edilirler. Koloidal bir karışımdan ışık demeti geçirildiğinde ışık, karışımın içerisinde görülür. Homojen karışımdan geçirildiğinde ise ışık görülmez. Işığın koloidal karışımlar ve homojen karışımlar üzerindeki etkisini ilk kez 1869 yılında John Tyndall (Can Tindel) araştırmıştır. Bu nedenle ışığın koloit karışımlarda dağılmasına “Tyndall Etkisi” denir.
HOMOJEN KARIŞIMLAR
Homojen karışımlara çözelti ismi verir. Çözeltiler birden fazlamaddenin birbiri içinde homojen dağılması ile oluşan karışımlardır.Maddelerin birbiri içinde homojen dağılmasına çözünme
denir. Bir çözeltinin bileşenlerine çözücü ve çözünen adı verilir.Çözücü, çözeltide miktarca fazla olan bileşen, çözünen ise miktarcaaz olan bileşendir. Şekerli su bir çözelti örneğidir
Çözeltileri, içinde çözünmüş madde oranına göre seyreltik ve derişik çözeltiler olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Aynı maddelerden oluşmuş iki çözelti örneğinden birim hacimde çözünen madde miktarı fazla olan çözeltilere derişik çözelti denir. Birim hacimde çözünen madde miktarı az olan çözeltilere ise seyreltik çözeltidir.
YÜZDE DERİŞİM
Yüzde derişim; kütlece yüzde derişim, hacimce yüzde derişim ve ağırlık-hacim esasına dayanan yüzde derişim olmak üzere üçe ayrılır.
a. Kütlece Yüzde Derişim: Bir çözeltinin 100 gramındaki çözünen maddenin gram cinsinden değerine kütlece yüzde derişim denir. Örneğin; 20 g şeker ve 80 g sudan oluşan bir çözelti 100 g’dır. Çözücü ve çözünenin toplamı çözelti kütlesini verir. 100 g çözelti 20 g şeker içerdiği için çözelti % 20’lik şeker çözeltisidir.
Kütlece yüzde derişim hesaplanırken 100 g çözeltideki çözünen kütlesi oran orantı yöntemi ile hesaplanabildiği gibi aşağıdaki formülle de hesaplanabilir:
b. Hacimce Yüzde Derişim: Sıvılardan oluşan çözeltilerde derişim belirtilirken kütle yerine hacim değerleri de kullanılabilir. Bir çözeltinin 100 hacim biriminde (mL, L, m3, dm3, vb.) çözünen maddenin hacim birimine hacimce yüzde derişim denir. Örneğin hijyen sağlamak ya da güzel kokmak için kullandığımız kolonyaların üzerinde 80° (seksen derece) yazar. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Güzel kokmak ve hijyen sağlamak amacı ile kullanılan kolonya, alkol ve sudan oluşan çözelti örneğidir. Kolonya şişesi üzerinde yazan 80° ifadesi kolonyanın 100 mL’sinde 80 mL etil alkol
olduğunu belirtir
ppm:
Çözünen kütlesi çözücü kütlesi yanında çok küçük olan çözeltilerde kütlece yüzde derişimi kullanmak zordur. Bu tür çözeltilerde daha hassas ölçümler yapılması gerekir. Bu nedenle de ppm (milyonda bir kısım) derişimi kullanılır. Ppm; 1 000 000 g çözeltide çözünen 1 g maddeyi ifade eden derişim birimidir. Çözeltinin derişimini ifade ederken büyük rakamları kullanmak yerine milyonda bir kısım (ppm) şeklinde ifade ederiz